ama bir şehri 2. kez görmek tadından yenmez birşey benim için.
Paris'te farketmiştim.
Roma'da sindirdim...
Bundan 7 yıl önce Melekler Köprüsünden yürüdüğümde anın fotoğrafını aklıma yerleştirmek için resmen beynimi bir kamera gibi kullanıyordum.
yorgundum yürümekten halsizdim ama o kadar büyüleyiciydi ki içime biryerlere hapsolsun istiyordum.
Meleklerin şefi...
Herşey ne kadar yerli yerinde beni beklemişti ...Mutluluk'un bir tanımını daha edindim böylelikle.
Mutluluk , OLMASINI HAYAL ETTİĞİN KARENİN TAM DA HAYAL ETTİĞİN GİBİ OLMASIDIR...
Roma'dan kendim için bir gözlük, bir çanta, bir saat, bir duvar saati ve Piazza Navona'dan aldığım 2 yağlı boya resimle döndüm...
Diğerleri her zaman ki gibi hediye...
O resimler de beni çok mutlu edecek..
En çok neyi anladım peki ?
Paris'in an an beni korkutan yerleri oluyor ama Roma'dan korkmuyorum.
Korkmadığım için güvende hissediyorum...
Bade bugüne kadar hayatında en çok nereden korktun sorusunun cevabını da bu tatilde aldım aklıma gelmişken .
Hem bitlenmekten..... hem dönememekten...
En çok neyi hissettim ?
anne - baba şapkamız düşünce bizim için mutluluk ; *,el ele tutuşarak uzun süre yürümektir..
Yine görüşelim Roma :)
bana kasa kasa vino della casa lütfen !!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder