27 Mart 2012 Salı

bi de sesim olsaydı :)

Her daim açıklıkla bir itirafım var.
Kulağım iyi değil benim. Sesim de annesi olduğum için sadece Kaan'ın ilgisini çekecek kadar standarın bile altında.
Derin bir müzik kültürüm de yok.

Yine de çok seviyorum şarkı dinlemeyi. Hem de çok...Ve de aslında söylemeyi. Bu konuda kendimi en rahat Kaan'ın kolik sancıları döneminde hissettim.
Bir annenin en çılgın kabuslarından biri...Bebeğiniz 6 haftalık falan tam size gülmeye başlamışken  , birden 3-5 saat süren ağlama krizlerine giriyor.
Bu konu hakkında kitaplar, internet, yaşayanlar, doktorunuz sizi sakinleştirecek onlarca data veriyor.
Ama nafile öyle ki, bu kolik işi piyango sistemi ile çalışıyor.
1. piyango; hangi bebekte olacağına dair hiçbir data yok. Başladı mı başlıyor ...
2. piyango ; günde bu ağlama krizinin kaç saat süreciğine dair yine bir data yok.
3. piyango; günün hangi saati başlayağına dair yine bir data yok.

 4. piyango ; ve en zorlusu kaç hafta veya kaç ay süreceği de belli değil.

Kaan yaklaşık 5 hafta yaşadı kolik dönemini. Bu da en kısasıymış zaten.
Saatlerimiz de;   tam annemin evden gittiği 18.00- 20.00 suları ile 22.30 suları arasında yavaş
yavaş öne gelerek seyretti. Yani tam benim onunla yalnız kaldığım, tam babasının o'nu gördüğü ve bizim eşimle görüşeceğimiz, konuşacağımız süreç.
Zaten tüm gece emzirdiğim ve 2.5 saatte bir kalktığım için en geç 22.30'da uyuyakalıyordum. Korkunç birşey !
Bütün gün melek olan gıkı çıkmayan, uyuyan, uyanan, emen bebek durmadan ağlıyor.

Kaan normal birşey yaşadı da ben gerçekten çok anormal yaşadım bu süreci.
Depresyon, sorgulama, suçlama ne ararsanız girdim girdaba.

Sağolsun imdadıma dans etmek ve şarkı söylemek yetişti.Nasıl bir tatmin !

Bu ağlama krizi sırasında anne karnındaki sese benzediği için önceleri fön makinesi ve elektrik süpürgesi sesi işe yarıyordu. Yavaş yavaş etkileri geçti.

Ben deli gibi bildiğim ajda şarkılarından, Ertan ANAPA'ya kadar...kan ve gül, gül ve diken sevgim veeee beeeennnnnnnnn.
Takmışım ana kucağına Kaan'ı evde koşuyorum.Erkeekleriiiii tanıyıııınnnnnn onlara inanmaaaayınnnnnnnnnn....
Sesimin kötü olduğunu bildiğim için yıllarca söylenen şarkıya eşlik etmekte buldum çareyi, korist veya vokalist olarak aldım zevkimi.
Ama işte bu 5 hafta assolisttim.

Ama ne assolist. İnanılmayacak bir repertuarım olduğunu fark ettim.
Kırık bir Türkçe ile 'saçların alev gibi yakıyoooor gözlerimiiii, seeevda seevdaaa unut onu dinsin gönlünde fııırtınaaaa'

Bu komplike repertuarın köklerine bakacağım ....
Aslına bakarsanız çoğunluğu babamdan gelir.
Annem Cat Stevensi John Baez'İ ve klasik müziği ve Türk Sanat müziğini  sever ve de soyler ama evimizde asıl çok şarkı dinleyen babamdı.
Babam sayesinde pek çok karma karışık şarkıyı da ezberlemiş bulunuyorum.
Babamın değişik bir müzik zevki vardı aslında.
İlham İrem'i çok seviyordu.
Ahmet Kaya dinliyordu. Cem Karaca ve ben bir ceviz ağacıyım şarkısından bir ara fenalık gelmişti.
Ama Banko her çıkan Hurşit YENİGÜN kasedini alırdı ...Öyle gülüp geçmeyin işte ben Hurşit sayesinde tüm 70'lerin şarkılarını gözü kapalı söyleyebiliyorum.
Herşeyden birazcıktır;Hurşit YENİGÜN kasetleri.
Mutlaka grup olarak söylerler, çok eglenirler...
takataka takataka takataaa takataka taka ta...hıçkırık sesli kızlar olur, onların nidaları ile ezberlerim şarkıları...
güzel kız uzaklaşmış ' fakat siz de kimsiniz?'
ben bir erkek meleğim, bırak yanına geleyim, o güzel dudaklardan bir kerecik ööpeyim....
Bu yazıyı yazdıktan sonra hemen bu adamcağınız google'da arayacağım :)

Mağaza yıllarımda ki; bu yıllar 5 yıldır Radio Contact dinlemekten Fransızca Müzik konusunda ciddi bir olgunluğa erişmiştim.
Radio Contact se sa supeeeaaaa.....91.1...
Bu yıllarda joe dassin, aznavur, massias ve geç temsilcileri brillant ( parlak danny ) ile tanıştım. Kenny Rogers'ın Lady'sini 2000 defa dinledim o aralar...
Sonra halkımızın düğünde ilk dans olarak bu şarkıyı kullanmalarından dolaylı soğudum.
Ve benim önce Hurşit'in sandığım şarkıların Ajda ve diğerlerinin , sonra da Ajda ve Fikret Şenes'in sandığı şarkıların Massias'ın olduğunu öğrendim.
En büyük şoku Ayten ALPMAN'ın da MEMLEKETİM şarkısının aslında Fransızca olduğunu fark ettiğimde yaşadım.
Sırf orjinalinde söylemek için bile, evet sırf oğluma :) ve sanırım belli bir süre daha söyle anne, çaykı sööle anne der :) Fransızca bilmeyi çok isterdim...


Bazı arkadaşlarımın tavsiyeleri genelde banko beğendiğim şeyler çıktığından özenle üstüne eğilirim.Bunu o arkadaşlarıma itiraf etmemişimdir muhtemelen.
'Çiceğimdir , mesela beni Amy Wınehouse ile tanıştıran,  :)' şarkıyı veya şarkıcıyı magazinle özdeşleştirerek bana anlattığından ondan gelen
datalar bende pek sağlam. Neden çünkü TEMSİL SİSTEMLERİ'ni öğrenirken GÖRSEL olarak yoğun yaşayan biri olduğumu da öğrendim. Şimdi işitseli zayıf olan
ben şarkıları hep o şarkıya ilişkin hayalimle veya o'nu dinlediğim o anla kaydediyorum.

Kafamda onlarca şarkı onlarca sahne ile yapışık durumda.
Bunu düşünürkeeeenn,
Bu sabah uyandığımda radyoyu açtım.
Kanallar arasında dolaşırken çook sevdiğim bir şarkıya denk geldim ama Yılmaz Morgül söylüyor.
Haddim değil elbette ama keşke söylemese. O kadar abartılı söylüyor ki.
Allah Allah ben bu şarkıyı yanlış mı anladım yıllarca diye düşünürken buldum kendimi. Söylediği şarkı, Selda BAĞCAN'dan dinlediğim NEREDESİN SEN ?
Çok seviyorum bu şarkıyı, şarkı beni aldı 2 sahneye odaklattı.
1'i Asos'ta bir tatile götürdü.
Orada belki o akşam açık olan 2 bardan birindeydik,
hafta içi olduğu için de sönük geçen bir geceydi.
Bardaki çocuk tımbır tımbır yavaş yavaş bu şarkıyı söylemeye başladı. Loş ışıklar, arkadaşlarım, eşim bir aradayız.Ilık ılık içime akmıştı.
Bazı sözlerin duygusu o kadar net ki bence bağıra bastıra okunduğunda sahteleşiyor.
O an eşiiim dalga geçerek bana neredeeeessssin seeen dedi.
Ardından çocuk Alla beni pulla beniyi söylerken ben yine ne güzel şarkı diye düşünürken
hadi artık kalkalım dayanamayacağım bu müziklere dedi.
O kadar uç ki, o an duygularımız. Ben zevkten 4 köşeyim o baygınlık geçiriyor!!!
Zaten bugüne kadar FERDA ANIL YARKIN ve askerdeyken dinlediği İNCİ TANEM dışıda Türkçe Müzikten hiç haz etmedi.
Çok kırıldım o gece. Sanki ben yazmışım bu 2 şarkıyı. Çok uzak hissettim kendimi. Çok yalnız hissettim.
2. sahne ise Filiz Akın'ın Tarık Akan'a küskün köyde yürüyen sahnesi...Çoook güzeeelsin Filiz Akın yaaaa. Bir baktım ben o Asos gecesi acımı öyle
büyüttüm ki, Filiz Akın oldum...Köy Öğretmeni oldum çapkın basketbolcu Barbaros oldu ve beni terk etti, aldattı...
Eeeevvvt şizofren böyle başlaaaarrrrr.....
Eşinizle aynı müzikleri dinleyememek çok zordur. Ama ara çözümler vardır. Benim house müzik, Depeche Mode, Massive Attack dinleyen eşimle ara çözümlerimiz;
Bueno vista Social Club, Barry White, Smooth Jazz,Leonard COHEN ve artık ZAZZZ....
Şu Fransız kız.
Ofisteki asistanımız da iş yaparken o'nu dinliyor.

Ama hala çok içime sinerek yaşayamadığım bir Fasıl Gecesi var. Bu gecelerde benim tam ayarım tutmuyor.Benim şarkılarım olmuyor.
Mesela dedem çok Türk Sanat Müziği söyler. Onun radyosu ile bütün gün peşinde dolanırdım.
Ama en çok ÇIRPINIRDI KARADENİZ ve DALGALANDIM DA DURULDUM'u söylerdi.
Neşelenmesi gerekmez ortam gerekmez hep söyler mırıl mırıl.

Annemle babamın hemşire arkadaşı Nezihe abla, beni 5 yaşındayken, Türk Sanat Musikisi özel dersine giderken yanında götürürdü.
Onlar Mehteran Takımından Aydın Bey ile meşk ederken ben hep sözlerin anlamlarını düşünürdüm.
Mihrabım diyerek sana yüz vurdum....Buradan mihrabı öğrendim.
Sim Ten Gonca Fem , gonca ağızlı demekti mesela...
Burada katıldığım bir kaç ders sayesinde eski Türkçe şiirleri, Türkçeye çevirme zamanı geldiğinde hiç zorlanmadım.

Amcam taverna şarkıları bilirdi. Nejat Alp veya Arif Susam şarkılarını ilk ondan duyardım.
Tamara Tamara paralar gitti kumara.Bunun bendeki hayalinden muhteşem bir DISNEY filmi çıkar.
Ayda yılda 1 pazar onda da yağmur yağar:)
Ezberlenmeyecek gibi değil...

Bizim bir grup olarak Asmalı Konak öncesi Özcan Deniz'i bağrımıza basışımız, Senem'in Bostanbı balkon gecesinde şişe ile
ama dön desem , seviyorum seni gel desem demesi ile başlar....

Hepsi bir film kurgusu ile henüz ezberimde. E hayli yüklü bir data...Hayatın ta kendisi.
İyi ki bu kadar çok şarkı var...iyi ki bu kadar çok çeşit.
Ne diyordum bi de sesim olsaydı :))))))))))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder