2 Ağustos 2011 Salı

ODAĞINDA HER NE VARSA.....

Odağımda insan...insan... varmış meğer..
Biliyordum da bu kadar net fotoğrafımı çekememiştim. Bu da NLP'nin nimetlerinden.
Böyle olunca ne mi oluyor ? Şöyle oluyor....
1 yıllık ilişkinizden sonra saçınızı sallama yapmaya başlayan kuaför çocuk üzülür diye ısrarla ona gidiyorsunuz.
Bakkalın çırağının ne kadar geç ve sallanarak geldiği ile değil de acaba ilkokulu bitirdi mi devam edecek mi ben ne yapabilirim o'nun için sorusu ile uğraşıyorsunuz.
Mobilyacınız sizi gün ortasında nakliyecim kaçtı diyerek zor durumda bıraktığında oruçludur şimdi aklına başka nakliyeci bulmak gelmemiştir diyorsunuz...
Muhtemelen sizi kazıkladığından neredeyse emin olduğunuz perdeciden sizi kolay anladığı için vazgeçmiyorsunuz...
Doktorunuzun o gün kimlerle ne kadar uğraştığını düşünüp kendiniz adına soracaklarınızı unutuyorsunuz.
Giyinirken o gün sizi görecek olanları düşünüyorsunuz...
Biri bir eşyanızı beğendiyse hemen onun olsun istiyorsunuz. Eşya eskir, yenisi alınır ama biri mutlu olacaksa hemen elden çıkarılabilir.
Öğrendiğiniz tüm bilgileri acilen çevrenizdeki insanlar için kullanmak için telaşa kapılıyorsunuz, bu bilgi bugün sadece bende kaldı günah işlemek gibi geliyor.
Yeni taşınacağınız sitedeki insanların bakışlarından ve sizi tanımıyor oluşlarından fazlası ile etkileniyor, oturduğunuz evdeki bir kez dahi evine gitmediğiniz komşularınız için hayıflanıyorsunuz.
Alışverişinizin yarısında kendinizi hediye almaya başlamışken buluyorsunuz...
Hediye etmek kendiniz için yaptığınız bir hobi gibi oluyor.
Bir yer öğrenince hemen en yakınlarınızla paylaşmak zorunda hissediyorsunuz.
Ben bir cafede mecbur kalmadıkça tek başıma oturmuyorum.
Oturuyorsam ya mail ya da mesaj atıyor buluyorum kendimi.
Hep bir ses içimde KENDİNİ DİNLE - KENDİNİ DİNLE diyor.
En fazla biraz dinleyip buraya yazmaya başlıyorum.
Sadece kendimin değil tüm yakınlarımın burçlarını okuyorum.
Tek başımaysam yemek de fazla, giyinmek de.
Bir şarkı dinliyorum hemen dinletiyorum.
Bir tek yalnız yazıyorum ve yüzüyorum :)
Bu uğurda bazen para, bazen eşya, bazen sanki paylaştığım kişinin bilgisiymiş görüşüymüş gibi dinleyerek bilgi kaybediyorum.
Geçen gün garson sempatik olduğu için boğazda 2,5 saat trafikte kalıp istavrit diye 3 cmlik bence balık bile olamamış yedik eşimle...
Enayilik mi ?
Sanırım seçim...
En rahatlatıcı olanı neyi niye seçtiğini ve kendi seçimin olduğunu kabul etmek....
İnsan...İnsan ....benim bir yerlerde şekillenmiş seçimim....MİŞ...
Niyelerimin cevabı ?
Gülü seven dikenine katlanmasını öğrenmeli...öğreniyorum....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder