11 Ocak 2012 Çarşamba

bu para nerelere gitmiş :)

küçük bir kız çocuğu iken aklım fikrim etiket ve yapışkan ( şimdi sticker denio :P ) bakmak ve almakta idi.
alır alır sağa sola yapıştırırdım.
SARAH KEY yapıştırma defterim vardı ve çok kıymetliydi.
asla da tatmin olmazdım daha da güzel bir yer olabilir miydi acaba?
sonra kokulu kalem ve silgi yıllarım oldu.
babamın kırtasiyesi bana yetmiyordu.
esin kitapevi ve dünya gençlik merkezini de mutlaka kontrol etmeliydim.
kokulu kalemlerimi açıp açtığım pislikleri bile saklıyordum.
10 yaşında abla oldum.
popi fix, chicco çok eğlenceliydi.
Ayşegül serisi kitabının Ayşegül Küçük Anne resimlerine bakıp,
orada bulunan kozmetik ve bebek eşyalarını almak için harçlıklarımı saklıyordum.
Nişantaşı Eczanelerinde bebek malzemeleri saç fırçaları mama önlükleri kaşıklı biberonlar arıyordum...
ortaokul yıllarında o kadar çok MAJESTİC ve MC DONALDS'a gitmek önemliydi ki; anca bunlara yetişebiliyordum.
Lisenin ilk yıllarında kızlarla Büyük Beşiktaş Çarşısını keşfettik.
Aynı Tunikten 6 kişi alırdık ve çok sevinirdik.
İspanyol paça kot almak pek önemliydi.
Lise 2'de çalışmaya başladım buz mavisi kota ve kovboy çizmeye doyamadım.
O çizmelerle Erol Altaca Dershanesinde defalarca kaydım, uçtum yine aldım yine aldım...
Üniversitede doğrusu bu ya çok ama çok kitap aldım.
Ama hem okuyup hem çalışıyordum ve benetton kartım vardı.
6 renk logolu v yaka benetton kazak alıp 6 ay taksit ödedim :)
EPS yılları paramın çoğu ÇARDAK eğlencelerine gitti.
Me Gusta ve ÇARDAK'ı ihya ettik...Tam bu yıllarda bolca kilo aldım...
Sonra İstanbul Life'tan takip edip açılan her mekana gitmeye başladık kermo ile yedim de yedim yani :)
20-30 arası herşey karışık atlıyorum giysem mi,  gezsem mi, yatırım mı yapsam , tercüman bulamam...
Son günlerde yaşımla birlikte yapmaktan zevk aldığım herşeylerin ne kadar az masraflı hale geldiğini fark ettim...
Soğuk bir kış günü ;


Cemilzadeyi gezmek gülli naneli lokum almak beni öyle güzel yeniliyor ki...
Ve çayı gereksiz pahalı ama orada olmak iyi geldiğinden ..
Remzi Kitapevi Bağdat Caddesi....


Beyaz Fırın Ataşehir ama oturmaktan ziyade o paketleri ve ürünleri seyretmek için.
Baby Shower için Diş Buğdayı için Makaron paketleri yemekten çok izlemek süper geliyor bana.

Yapılacak çok iş var yeter ki bakmasını bil demek gibi geliyor.
Özel İlgi Alanın ve İşin paralelse başarı kaçınılmaz gibi geliyor.
Sonra yaşın kaç olursa olsun gülerek işe gelebilirsin diyor gibi geliyor.
Sürekli gitmek isteyeceğim yerler gerçekten bu kadar...
Bu kadar az.
Heryeri merak ederim ama bu noktalar bana yeter.
Çicek almak.
Canlı Çicek Almak.
Almak , vermek , almak....
Sokak Çiceklerine doyasıya bakmak...
Paşabahçeler'i gezmek...
Bir daha gezmek...
Bir daha gezmek...
Bir de iki yanı ağaçlı suadiye-erenköy arası sokakları var.
Arabasız düz ayakkabı ile oralarda kaybolmak.
Balkonlardan hayatların içine sızmak...
Duvar Kağıdı kataloglarına bakmak...
Bakmak ve Hayal Etmek...
ZARA BABY KIZ KOLEKSİYONU
ve her sezon GAP ERKEK KOLEKSİYONU ellemek ellemek ellemek ...
Bunlar yeter bana...
Çok mu ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder