29 Ocak 2012 Pazar

ESKİ PAZARLAR...

ben çocukken ritüellerimiz vardı.
pazar sabahları babam 05.45 gibi uyanır beni öpe öpe uyandırır, giydirir.
kumkapı balık haline giderdik....
bir kasa balık alır, balıkçıları seyrederdik...
babam sabahın köründe nohutlu pilav yerdi ben şaşkınlıktan küçük dilimi yutardım.
balığımızı alır ve beşiktaşa gelirdik ki saat saha 07.30 anca olmuş olurdu.
şarküteri gezerdik.
sucuk, pastırma , macar salam , kaşar, bal ve kaymak alırdık.
Bir de 2 sıcak ekmek.
08.00 gibi evimizde olurduk ve sofrayı hazırlar 08.30 gibi annemi uyandırırdık...
Hiç acıkmazdım ...
Her daim toktum.
1 zeytin ve 1 dilim ekmeğin 3'te 1 'i ki ben bunun adına me diyordum kuzuya benziyordu ekmek bu şekilde çünkü yeterdi.
Sanırım koku, görüntü , ses o kadar doyardım ki, ruhum doyardı benim...
Ruhum toktu, babam sayesinde...
Kahvaltıdan sonra 11.00'da western sineması başlar annem kahvaltıyı kaldırır babam kovboyları izlerdi.
Bana çok sıkıcı gelirdi ve kızardım .
Çünkü babam yüzünden uçan kaz norton'u kaçırırdım o ise tam zamanında sinemasını izlerdi.
Kovboy filmi yerine HERBY olsun isterdim o'nu severdim...
Kahvaltı geç bittiği için geç acıkırdık ve babam balıkları yapardı. 16.00-17.00 gibi balık yerdik...
Her pazar....
4 yaşımdan 11 yaşıma kadar her pazar.
Kalan balıkları da dağıtırdı babam, komşulara, babaannemlere falan ....
Balık yoksa gidemediysek UYKULUK günüydü pazar.
Babam UYKULUK yapardı ben yürek ve uykuluk çok severdim.
O kadar severdim ki; 1 tane yerdim :)
Tabii ki yediğim ölçü annemi ve babamı tatmin etmezdi.
Her halukarda pazarları babam her daim hareket halindeydi.
Ben çok yorulurdum o'nun enerjisinden.
Bir kere çok erken kalkardık ve tüm gün uykulu olurdum...
Babam off be kızım ada eşşeği gibisin derdi oysa ki çok uykum vardı ...
Bunların bittiği yıllar benim zaten aklımın dış dünyaya kaçtığı yıllar olduğu için benim eski pazarlar fotoğrafım bu...
Şimdi bana birşeylerin eksik gelmesi çok normal...
Babam bu enerjiyi tüketmeden aynı babalığı gibi bir dede olsaydı diye düşündüm bugün.
Kaanı alsa balık pazarına götürse, kahvaltılıklarla gelse...
Tuhaf çok tuhaf...
Kimse size kendini alıştırdığı gibi kalmıyor...
Siz talep etmeden birşeyler yaratıyor ve ve kah canı sıkılıyor kah hayat sıkıyor bırakıveriyor...
Kalanlarla yetinmeyi öğrenmek zaman alıyor...
Zaman işte o yüzden herşeyin ilacı...
İlaç ama tedavi edici değil.
Uyuşturucu bir ilaç..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder