Şimdi Can Bonomo'ya şarkı sipariş verdiler, çocuk da beste yaptı.
Nasıl birşey ki bu. ?...
Sanatçıyı seçip , eser yaptırtmak , yarışmaya yollamak.
Böyle sanat yapılabilir mi gerçekten ?
Eser değil midir öncelikli olan.
Yani ey yazar seni seçtim ülkemiz adına bu yıl nobele sen katıl, otur 3 ayın var birşeyler yaz.
Beyin böyle çalışabilir mi?
İlham gelir mi?
Yaratabilir mi?
Yaratılmış şarkılar arasından seçim yapmak değil midir hakiki olan.
Çocuğun yerine ben stres yaşadım.
Tam dinleyemedim neşeli bir şarkı çıkmış ortaya sanırım ona da çalıntı deniyor.
Değildir ama sen o kadar kısa sürede şartlı bir şekilde bir eser üretirsen o'na da benzer bana da benzer.
Ayrıca kendini toplayıp bakamazsın da ya esinlendim mi acaba diye ?
1 ay falan oldu Can'a , hadi seçtik, üret birşeyler diyeli.
Ha şu var Ortaçağ'da Asiller ressamların mimarların yaşamını finanse edip onlardan klise yapmalarını resim yapmalarını istiyorlarmış ama 50 yıl süren eserler var.
Portre ise portre başka bir iş zaten.
Sanırım tüm ülkelerde eurovision'un sistemi böyle ve saçmalığın dik alası....
Bu arada Magazinciler Sezen'e soruyorlar kafası iyiyken , ne tatlı cevap verdi.
......Can Bonomo iyi bi çocuk, kendi kendine müziğini de yapio, daha napsin ha bi de enerjik, sevdim ben o'nu....
Ciddi sarhoştu o çekimde.
Bir insan sarhoşken işte tam böyle konuşuyorsa o gerçekten öyledir.
Ara vermiştim Sezen'i sevmeye 10 yıl var belki, şimdi yine meşhur olduğu için görüşemediğim teyzem gibi hissettim...
Bunlardır eurovisiona dairlerim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder