Geçen yıl tam da bu vakitler Lizbon'daydık , çiçeğimlerlen :)
Topu topu 2 gece 3 günlük tatil ne kadar yer etmiş , ne kadar tadına doygun vakit geçirmişiz meğer...
2 gecede bu hatırladıklarımızın hepsini nasıl yaptık? hala kafamda toparlanmıyor.
Radio Voyage sıklıkla FADO çalıyor her çaldığında o muhteşem FADO mekanını hatırlıyorum.
Bir de ismini hatırlasam.
Film karesi gibi sahneler.
Tadımlık ama doyurucu tabaklar.
Mutfaktan bulaşık yıkarken elinde tabakla fırlayan vokalist bulaşıkçılar.
Şişman ama her yaştan rüya sesli kadınlar.
Onlara eşlik eden Portekizliler...
Ne tadına doyulmaz bir gece imiş.
Çıktıktan sonra bağıra çağıra FADO söyler olduğumuzu hatırlıyorum.
Kararan mekandan lavabodan saçında koca kırmızı toka ile dönen çiçeğimi bazı turistlerin şarkıcı sandığı anı hatırlıyorum.
Diğer gece de şehrin ıssız liman bölgesinde sıra sıra dizilmiş olan ve kapılarında kuyruklar olan gece klupleri.
İçlerinden Blue bişeyi seçişimizi.
İnsanların İngilizce olan ama ilk kez orada şahit olduğumuz şarkılara delice eşlik edişini.
Sonra bizim Beyoğlun'da ki rock barların en berbatının berbatı bir yerde bir bira içimliği durmuşluğumuz var.
Diyorum ya 2 gece nasıl yaptık biz bunları ? He bu arada her birinden önce yenmiş kallavi yemekler var.
Ne bereketli tatilmiş.
Gündüzleri havası şurup gidiydi, iflas ediyor olmasına rağmen insanların anın tadını çıkarışı ve asıl kendi halkının doyasıya gezişi , o daracık sokaklar , çılgın tramvayi deniz ürünleri hepsi güzeldi ama bu 2 gece başka kazınmış kafama.
Biraz daha görüntüler iç içe geçse ben bir Almodavar filminde oynadım diye iddia edebilirim.
Ya da ben Lizbon'da yaşadım orada çok yoğun gece hayatım vardı diyebilirim.
Bu arada ben dayanamayıp gece otele erken dönen kişiyim ,çiçeğimin geceleri daha da uzatmışlığı var :)
Şimdi pek moda olan Halil Sezai'ye denk geldiğimde mutfaktan aniden çıkan FADO mekanı sahibinin şarkılara eşlik ederek sanatçıları dinlerdiği an geliyor aklıma.
Tipi de benziyordu Halil Sezai'ye adamcağızın.
Bu arada o mutfaktan fırlayan bütün çocuklar biscolata reklamından kopmuş gibiydiler.
Halil Sezai de FADO ayar söylüyor işte ya da marjinal popumuz vardı, marjinal rockumuz, marjinal arabeskcimiz oldu kendisi.
Sevmiyor ya buraları medyayı falan o da huzur bulur Lizbon'da, biri kendisine söylesin ...:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder