çocukluğunuzun veya gençliğinizin birlikte geçtiği arkadaşlarla sonradan eklenenler arasındaki BARİZ fark çok çok nadiren kapanıyor.
hangisi gerçek dost ? ille de eskiden taşınan diye diretmek anlamsız ...
ama şu var ki; eğer yerinde ve zamanında iki taraftan biri törpülenmeye başlarsa eskinin tadı başka.
geçenlerde fakına vardığım başka bir nokta da..
ben eski arkadaşlarımın annelerine de çok düşkünüm...
EYLEMSEL değil ama HİSSEL...
onlarla ayrı kaldığımda onlara ait herşeyin dışında annelere de özlem çekiyorum.
oğlum şu an liseden yakın bir erkek arkadaşımın kızıyla arkadaş oldu.
annem ve babaannesi geçen gün onları birlikte jimnastiğe gittiler.
ben Serpil Teyze'nin benim belki de dışarıda kutlamaya gittiğim ilk doğumgünündeki özenini, ev poğaçasını, sakin gülümseyişini , nezaketini, Bora'yı binbir kızgınlıkle bazen de hesap sormak için aradığımda o telefon açışındaki sukunetiyle kendimi nasıl frenlediğimi bilirim...
şimdi o Alya'nın babaannesi...
Annem Alya'nın babaannesi sanki biraz daha durgun olduğunu söylediğinde ben Serpil Teyze'yi ne kadar sahiplendiğimi o'na birşey söylenmesini istemediğimi farkettim.
Oysa ki birşey de demedi annem.
Sonra Ayşe Sultan var zaman zaman aklımda.
O'nun telaşlı ama azimli , rekabetçi anneliği... Gülnur kadar nazım geçer- Gülnur kadar nazı geçer bana.
Üfoyu da çok seviyorum. Oğlum hatta üfoyu daha sık görsün burada olsa da bazen onda kalsa istiyor canım.
Senem'den gayrı bir bağlılığım var Üfo'ya. Hani hastalanınca falan bana ait birşeye birşey olmuşcasına kitlendiklerimden. Çok rahat hissediyorum yanında kendimi.Öyle saatlerce otururum yıllar geçse de.
Ayfer'in annesi, o Türkan Şoray gözleri...Bade'cim deyişi babamın kadıcağızı bizim yüzümüzden azarlaması...
Bir de o'nun Hülya Teyzemin ilişkilerle ilgili söylediği söz ...O zaman 15 yaşında falanım...Bade'cim bal olsan ne kadar yenirsin bir düşün demişti. Öyle evlilikle ilgili bir sorunu olan bir kadın değildir. Ayfer'in babası ilkokul aşkı ile evlendiğini hep söyler ...Bu lafa ben hala döner dururum.
Esra'nın annesi İclal Teyze. Ne zevzekliklerimizi ört pas etmiştir.
En çok ama en çok Arzu'nun annesini anladım.
En deli zamanımızda gözlerindeki kaygıyı, sevgiyi, muzipliği, fedakarlığı...
Sesini duyduğumda ne gereksiz geldi uzak kalmam.
İçim cızzz...
Nasıl özlemişim...
Özlüyorum ben arkadaşlarımın annelerini özlüyorum...
Barbaros yıllarca bekar arkadaşlarımız partnerlarından ayrılınca biz şimdi niye diğer tarafla görüşmüyoruz diye hayıflandıydı, tabi sevdiği biriyse, zaten ayrılınan kişi bir haksızlık bir yanlış yaptıysa arkadaşınız affeder de siz affedemezsiniz.
Ben de annelerle daha çok görüşsem valla daha yumuşak daha makbul biri olurum...
Ve bu saydıklarımı bir araya toplasam birbirlerini de nasıl severler...
Bi de ortalarına son yıllardaki favorim Servet Teyzeyi oturtsam...
Alsam hepsini hamam gitsem.
Herkese hamam kese köpük hediye etsem.
Onları seyretsem...
Yenilerden Ayşe Teyzeyi de çağırsam...
Valla NLP'deli mükemmellik çemberinden daha yeğ...
Çok sevdim bu hayalimi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder