1 Ekim 2011 Cumartesi

Eylem'e mektup....

Eylem, benim hesaplarıma göre 9 aydır Bingöl'de.
Koçluk antremanlarında akşam arkadaşları ile buluşmak, 1 2 kadeh bira içmek önceliği olan.
Starbucks'a uğramadan derse gireceğiz diye aklı çıkan.
90-60-90'm satışçıyım dikkatler üzerimde olsun sex kadının öncelikli ihtiyacıdır alt yazısı ile gülümseyen kadına her gün deli olan, bu konu ile hayatı kendine zehir edebilen EYLEM...
Yeni gittiğinde bana bir gece yarısı bir mms gönderdi. Eskiden siyak ucu tahta pompalar vardı, bu renk renk plastik pompalardan öncesi dönemde.
Eylem gülüyor, elinde bu eski tip pompa , pompaya bağlı 1,5 lt'lik su şisesi.
'Kızım ne yıldızı buralarda otellerde yıldız ne arasın ' yıldızlı otelinde odasını lahım basmış gece yarısı kendi de bu çözümle lahım temizliyor.
Ne kadar yoğun olursa olsun evi çamasır suyu koksun temiz olsun isteyen EYLEM, lahım temizledi.
Ve gülerek resim çektirip arkadaşlarına gönderdi.
Eylem'in eşi reklamcı , öyle bir çevresi var işte.
9 aydır ne eşini ne çevresini görüyor ayda 1 , 3-4 günlüğüne geliyor.
Yemeğe karşı koymak için bin türlü çözüm düşünüp istediği kadar sonuç alamayan EYLEM her şeyin diyetini yapıyor 9 aydır.
Tek  şansı değil. Zorunlu görevde değil. Devlet memuru değil tayini çıkmadı.
Call Center Eğitim Müdürü ve o'nun pozisyonunda İstanbul'da da onlarca kişiye ihtiyaç var.
O seçim yapıyor, Bingöl'ü seçiyor.
Hayatının en büyük eylemini yapıyor belki de gecesi ayaz Bingöl'de...
Bizim burada işle ilgili günlük şikayetlerimiz, sorunlarımız, yorgunluklarımız onunla kıyaslayınca şımarıklık.
Sabah 07.00'de kalıyor ve zaten yapacak hiçbirşey olmadığı için 23.00'e kadar çalışıyor.
Bazı insanları tanıdığımın 10. dakikası severim, hemen yıllardır benimleymiş hissi yaşarım Eylem'de de öyle olmuştu.
Şimdi arayamıyorum ama her sabah arabaya bindiğimde Bingöl'de hava nasıldır.
Beyaz t-shirtleri elde yıkanmasına rağmen yine de bembeyazdır diyorum.
Ev bulmak çok zor Bade dedi. Ya cemaat olmalısın ya da...
İlk giderken ki , cümleleri oradaki çocuklar için iş fırsatı ve ben onlar için çalışıyor olacağım demişti.
Ne güçlüymüş bu cümlesi.
Evet biraz İstanbul'dan, kurumsallaşmasın verdiği yozlaşmadan, kilodan, yabancılaşmadan , dedikodudan , ailenin beklentilerinden kaçış da var ama en büyük gücü o'na bu cümle veriyor.
Bazen bana akıl danışıyor, dert yanıyor.
Duruyorum.
Öyle bir nokta ki, o ve o'nun bu amacı gerçekleştirmesindeki gücü beni yavru kedi görünce ağlayan 45 kg bir kızmışım gibi hissettiriyor.
Bade olarak vazgeçebileceklerimin sahası aslında o kadar dar ki.
Ben kimim senin gibi bir güce tavsiye vereyim alt yazısı geçiyor beynimdeki prompterdan.
Dün aradı ve şimdi YOZGAT'a gideceğim dedi.
Gözümün önüne YOZGAT denince 2 zehir gibi çocuk geliyor.
Turkcell'in İç Anadolu Bölge Müdürlüğü'ne bağlı kendi şehirlerinde çalışacak Üniversite mezunu 2-4 yıl deneyimli kişiler arıyorduk.
Telefon mülakatlarında 2 kişiyi short liste bırakmıştım.
Ankara'da ( o zamanlar ben de 23 yaşındayım ama yine kendimi 35 hissediyorum.) Bölge Müdürü ile görüşme yapıyoruz. İç Anadolu'nun her şehrinden Konya, Karaman aklınıza neresi gelirse görüşmeler yaptık ama ben tesadüf müdür anlamadım 2 Yozgat adayı da zehir gibiydi.
Biri kız diğeri erkek. Verdikleri cevapları, amaçlarını, hırslarını ama hemen aynı yaşta olmamıza rağmen saygılarını asla unutamam. Tek kişi alınacaktı ikisinden de vazgeçemedik ikisini de aldık. O gün işimle ilgili yaşadığım hazzı unutamam.
İstanbul'da bu işi yaparken asla böyle birşey hissetmedim.
Çalışmaya iş sahibi olmaya değer vermek.
Çok çalışmak istemek.
Eylem'de aynı duyguyu her gün onları işe alarak ve işte yol göstererek meslek sahibi olmaları için destek vererek yaşadığından bu zorluklara rağmen gelmeyecek.
Bingöl'ü üstün başarı ile tamamladı, şimdi Yozgat'a geçecek.
Takdir ediyorum, gurur duyuyorum, gıpta ile bakıyorum, imreniyorum.
Cengiz Hoca sanırım 3. sınıftaydık, hayatınızda kendinize yapacağınız en büyük iyilik sahip olduklarınızı arttırMAMAnızdır demişti.
Her anlamda.
Sahip olduklarım çok benim.
Sahip olduklarımın altında belki de ezilmişim farkında değilim.
Aslında neye sahip olmak isterdim bunu çözmek bile uzun zaman alır.
Aslansın Eylem ve tanıdığım bütün kadınlardan hatta bütün insanlardan daha güzelsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder