11 Ekim 2011 Salı

Kim Tutar'LI ....?

Hayatım boyunca bir öyle bir böyle olmamak adına saplanmışım TUTARLI olmaya.
Babamın çok değişirdi fikirleri; oradan kalma bir değer oluşturma neredeyse HASAR boyutuna varmış aslında.
Babam birini anlatırdı yere göğe sığdıramazdı, şöyle adam , böyle adam, aman ne adam...
3 ay sonra inanamazdım , birini anlatıyor olur, kazık yemişiz ailecek , aaa kazığı atan; bu bizim 3 ay önceki muhteşem adamın ta kendisi.
Bu çok ürküttü beni.
Ya da sayısız ticaret denemelerinden birini başlatacak anlatıyor anneme, bu kadar pazar var, alıcı böyle hazır, alt yapı şu kadar iyi. Yine 2 ay sonra piyasa çok kötü Nükhet derdi...
Korkunç gelirdi bu bana.
Ailesi ticaretle uğraşmış pek çok arkadaşımda var bu arıza.
Kimi güven arıyor, kimi para biriktiriyor, kimi sağlam geliri olan koca, kimi kendisine sağlam bir iş vs vs vs hepimize başka birşey bırakmışlar.
Baktım kendime TUTARLI olmayacak söylediğim diye aklım çıkıyor.
Oysa ki fena halde biliyorum değişmeyen tek şey değişim.
Gelişimin olduğu yerde değişim olmak zorunda.
Korkutmuş beni değişen fikirler.
Hep bir SÖZ üzerine uzlaşma istemişim aslında.
Aralayınca kapıları , didikleyince zamanla, rollerle , durumla değişimin tutarlılığı gölgelemesine takılmamam gerektiğini gördü gözlerim.
Aynı olmayanla tutarsız olan özdeş değil belki de...
Ya da TUTARLILIK kişiler ve olaylar üzerinden değil öyle büyük birşey sadece ve sadece değerler üzerinden yaşanabilir olmalı.
Herkeste ve herşeyde aynılık, özdeşlik, benzerlik aramak yanılgının ta kendisi.
Değişimi kimliğe saldırı olarak görmek aslında bağnazlığın başlangıcı.
Tutarlı olup güvenilir bir saha yaratmak adına fikri körü körüne savunmak totaliterlik.
Kendi içinde aykırılığın başladığı yer dilemmanın ta kendisi.
HUZURU deneyimlemek adına yaratılmak istenilen güvenilir sahada stabil beklentiler TUTARLI tavır geliştiriyor.
Sonrasında TUTARLI olmayan her adım HUZURU bitiriyor.
Ayşe'ye o günün şartlarında kızabilirim ve bugün anlayabilirim.
Bu benim geliştiğimi gösterir, tutarsızlığımı değil.
Ne çok incindim oysa ki ben karşı tarafı tutarsız sahada görünce.
Belki de feylosoflardı ortalığı karıştıran yine....
Doğrulukla Tutarlılığı aynı kefeye koyarlar çünkü...
Bir tanımla:
Bireyin bütün inanç, strateji ve davranışları tamamen uyumlu olup, istenen hedefe ulaşmaya yönelik olduğu zaman buna tutarlılık denir.
Kendi değerleri içinde tutarlı olmak yeterse hepimize kızmayacağız sanırım hiçbirşeye.
İşin içine empati girdi mi zaten diğer olup çıkıyorsun. Kimin tutarlılığından söz edeceğiz o anda...
Fikri Sabitliğe olan tepki nerede peki...
Tutarsızım, doğru insanım, esneğim , rahatım bundan sonra...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder