Zaten ben hayatta ne yapıyorsam Allah için dikkat çekmek amaçlı yapıyorum.
Dikkat çekme konusunda ki tarihçem 4 yaşında oryantal kostümü ile gökçeadada restaurantta masalara çıkma öyküme dayanır. Hikaye o ki, ( vallahi bu sefer hatırlamıyorum annemin yalancısıyım :) ) ben masalarda göbek atarken Uğur Dündar geliyor oraya ve bana bayılıyor :)) Ondan sonra kendimi alamadım ben bu illetten...
Neyse konu bu değil sanki konu kimin umurunda.
Hayatta varsa yegane özgürlük alanım; bu blogdur kaarrdişim....
Benimdir benim kalacak bir saha.
Bazen kapısına çicek ekesim, duvar kağıdı kaplatasım geliyor ama pek de masrafsız gerek yok. Seviyorum blog seni...
Konum : tıpıhlı ayakkabılar...Benim vazgeçilmezim. Geçenlerde 2 gün üst üste acının dibine vurdum ve kendime nedir senin durumun diye bir kez daha sordum. Çok seviyorum hayatımda bu kadar acı veren ve vazgeçemediğim başka birşey olmamalı...
İlk hikayem 16.yaş doğumgünüme ait. Halam bana ne istersin diye sorduğunda annem ve babamdan topuklu ayakkabı için yüz bulamayacağımdan emin olduğumdan elime harika bir fırsat geçtiğini sezmiştim. Haftalardır Rumeli Caddesindeki Erol'un önünden geçiyor ve resmen taş rengi nubuk arkadan bantlı topuklu ayakkabı ile derin bir sohbet ediyordum. Halamı Erol'a götürdüm, bir bana baktı bir ayakkabıya, o kadar topuklu ki, ben mi ayakkabıyı taşıyorum o mu beni belli değil. Ama halamın bana zaafı vardır ve ben bilirim.Annem makyaj yapmaz, düz ayakkabı giyer, kot insanıdır ama halam hele ki gençliğinde saçlarını sarıp yatarmış ve bigudileri açmak için her sabah 05.00'te kalkarmış. Hala budur :) çocukken tam bir çekmece renk renk inci kolyesi vardı dolar dolar dolaşırdım boynuma...İşte aslan hala kıyamadı bana bir de yanına aynı renginden çanta çekti mi heyy bee. Bu arada annem ve babam bana doğumgünümde giymem için gayet spor bir mini elbise almışlar.
Ben ayakkabım elimde eve gittiğimde gözleri yerinden fırladı. Annem inanamadı susakaldı da babam ne kadar zayıf olduğumu şişmanların topuklu giydiğini mini ile düz giymek gerektiğini küçük olduğumu rüküş olduğumu yürümediğimi saçmaladığımı aldı başını gitti. Ama ben büyük bir aşk yaşıyordum Erol Nubuğumla...
Bu ayakkabı ile mazgallara girdim, otobüs basamağında bilek burktum, nubukla suya girdim tam bir tranie aşamasıydı.
Veeee kış geldi koşa koşa topuklu kovboy çizmesi aldım...
Düşe kalka büyüdüm.
Erol Altaca'da etüte kalırdık Gülnur'la ben o kış tam 4 kez o kovboy çizmeleri ile merdivenlerden uçtum.
Kendi dershanemden çok burada tanırlar beni...
Üniversite'de Harley Davidson ile tanışınca biraz ara verdim topuklu ayakkabılarla ilişkime.
Ama sonra tayt ve uzun dar çizme modası geldi ve özel sipariş topuklu çizmeler yaptırdım koşarak kendime.
Ayakkabıya hep çok para yedirdim :)
İşe girdim Nine West ve Demirel'in kapısında yatar oldum.
Para kazandım ayakkabı aldım.
Kavga ettim ayakkabı aldım.
Terfi ettim ayakkabı aldım.
Dar burunlu sivri topuklu ayakkabılar yüzünden tırnağım battı ve çekilmek zorunda kaldı, gittim platform topuklu aldım.
Güzel ayakkabısı olan insanlara hep saygı duydum.
Mülakata güzel ayakkabı ile geleni hemen işe aldım.
İş çıkışı nevizadeye giderdik içmeye epese vakitleri :) acıdan İstiklal'de çıplak yürüdüm.
Topuklu ayakkabı olmadan benim için herşey yarım gibi.
Ama gerçekten bu kilo bu vücut hele ki L3 L5'te fıtık başlangıcı artık isyan halinde.
Deeerken çiçeeeğim, Lizbon'da ahan da Aero Soles dedi. Evet bana da ilk önce sinek kovucu gibi geldi.
İnsanlığın elektrikten sonra en önemli icadını gerçekleştirmiştir AERO SOLES. Ayakta alkışlanmalıdır.
Spor ayakkabı iç yapısında topuklu şık ayakkabılar üretiyorlar.
Ağlanacak bir buluşma anıdır. O dükkan o gün ben 5 ayakkabı ile çıktım. 1'i Nuran'a hediye...
4'ü benim sonuna kadar :) Türkiye'de Desa satıyor ama çılgın fiyat farkı yanında inanılmaz az çeşit var.
35 euroluk ayakkabı yalan olmasın hemen dönüşümde burada 159 TL idi.
38,5 numara aero soles her daim mutluluk...
İster koş , ister yürü, tıpığınla sen de çoş...
Elimde bu mevsime uygun 2 tane var.
Yine kamçılı kırbacı ile diğer ayakkabılarım her sabah beni karşılıyor.
Yapcak bişi yok...
Bağımlılıksa sonuna kadar...
Ayakkabılarım için yapılmış bir odam bile var.
Evet itirak etmelidir artık, ben ayakkabı almıyorum, ayakkabılar beni ele geçirmiş durumdadır...
Ve alınacak çok ama çok ayakkabı vardır...
Acımdan ölsem bile :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder