15 Eylül 2011 Perşembe

Tek Taraflı Hafızanın Hasarı

Birşeye kızarken, birini severken , uzaklaşırken veya yakına alırken hepsinde ciddi bir hafıza ile hareket ediyorum.
Benzerlerinden yola çıkarak bir varsayıma ulaşıyorum.
Üniversite döneminden itibaren bir hareketin bazen bir yaşam tarzının altına yatan sebepleri düşünerek tepki veriyorum. Freud'dan mı kaldı, İrvin Yalom okudukça mı kanıma işledi artık bilmiyorum...
Böylelikle çoğu zaman bana benzemeyeni de anlama şansım doğuyor.
Bu şekilde bir kişiyi suçlamama sebeb-sonuç zinciri içerisine yerleştirme ; anlamlandırma imkanım oluyor.
Bu o gün içerisinde iz bırakan her olayda her adım için düşünmeyi gerektiren bir alışkanlık. Bu alışkanlık etrafınızdaki insanlardan vazgeçmemeyi de beraberinde getiriyor.
İnsanların çoğalması ile bu alışkanlık olaylar zinciri düşüne düşüne epey bir yoruyor. Daha olgun yaklaşımlar gösterme , daha anlayışlı olma, olur olmaz yorum yapmama gibi katkıları da şüphesiz.Beni hatalarımda bile kaybetmeme konusunda direnç gösteren yakınlarımın çoğunun bu özelliğimden dolayı vazgeçilmezleri arasına koyduklarının da farkındayım.
Durduğum, pes ettiğim savaşamadığım, direnemediğim, sahip çıkmadığım ilişkilerime ve anlarıma döndüğümde de altından bu alışkanlığın çıkmasına şaşırdım bugün.
Karşımda doğumunun, okuluna, arkadaşlıklarına başarı ve başarısızlıkları bir neden-sonuç zinciri olarak duran her insan benim ciddi EMEK süzgecimden geçmiş oluyor. O'nu bana yaklaştırırken resmen ilmek ilmek örmek söz konusu. EMEK verilmeyen bir ilişkiden doğal olarak beklentim de yok, sonsuza dek sürebilme potansiyel tezatını taşıyor böyle kurgulanan tanışıklıklarım. O benim için KENDİNDE BİRŞEY oluyor ( Kant'ın deyimiyle Ding an Sich ) ama diğeri BENDE BİRŞEY oluyor. BENDEKİ ŞEY'in ; o her ne ise veya kimse BENİ YADSIMASI , BENİ TANIMAMASI, BENİ BEN YAPAN ZİNCİRİ HATIRLAMAMASI beni küstürüyor.
İçimde kırgınlık,kızgınlık, isyan her birşeyi harekete geçiriyor. Adımı unutmak gibi. Ben o'nu nasıl yapılandırdıysam o da beni öyle kapsadı sanıyorum. Oysa ki bir yanım fena halde biliyor hayat algıladığınız gibidir. Siz nasıl algılarsanız sizin hayatınız ta kendisidir. Usandırıcı bir dilemma.
Ben bir sanatçıyı bile eski evlilikleri , ilk HEY GIRL yüz güzeli oluşu, kariyer hikayesi ile tanıyor ve seviyor veya eliyorum, hep dibindeyim, detayındayım resmin.
Kattığım herşey hafızalar bütünü.
Haksızlık ; benim hafızasızca hatırlanışımla başlıyor.
Herşey burada kopuyor.
Ama diyor içimdeki Bade 'ben senin için geceleri uykusuz kalıp aslında bana demek istediği budur sonucuna varmıştım, ben buna değmiyor muyum?'
Değer olmak...
Buna değer olmak....
Kim biçecek pahasını?
Hafızam var benim çoğu zaman iyi ki ve bazen ne yazık ki....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder